Sultan Fatih Doğu'ya ve Batı'ya İlmen Vakıftı

“Bir Entelektüel Portresi Fatih” konulu konferansa katılan tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Fatih Sultan Mehmet’in askeri dehası ve entelektüel kimliği üzerine yaptığı konuşmada, kendi çağında hem Doğu’ya hem de Batı’ya ilmen vâkıf onun gibi bir isim daha olmadığını ifade etti.

Hukuk Kulübü’nün Haliç Yerleşkesi’nde düzenlediği konferansta büyük bir öğrenci kitlesiyle bir araya gelen Prof. Dr. İlber Ortaylı, Fatih Sultan Mehmet’in askeri dehasıyla büyük bir hükümdar olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Fatih’i diğer komutanlardan ayıran en önemli vasfı, İstanbul surlarını yıkacak teknolojinin organizasyonunu sağlamasıdır. Surları geçecek ve bunun teknolojisini getirecek bir organizasyon lazımdı fakat bu henüz yoktu. Rönesans’a hatta 17. yüzyıla kadar büyük bir ordu toplanması fevkalade büyük bir olaydır. Barutu ve topu Avrupalılar biliyor ama ne yapımı ne de sevkiyatına dair bir buluşları yoktu. Fatih’in ordusu ise hem top döküyor hem sevkiyatını sağlıyor. Gerçek anlamda Rönesans’ın ateşli silahlarını ilk kez Türkler kullanıyor. Bunun başında da 21 yaşındaki Fatih var. Bunun için büyük bir komutan ve istisnai.”

21 yaşında hem mareşal hem münevver

Fatih Sultan Mehmet’in askeri dehaya sahip olmasının yanında Rönesans’ın önemli münevverlerinden biri olduğunun altını çizen Ortaylı, “Sultan Fatih iki dünyaya da, Doğu’ya ve Batı’ya ilmen vâkıf bir hükümdardı. Latince, İtalyanca biliyor, Yunancası çok iyi. Bunu anlamak için kütüphanesine bakmak yeterli. İlyada Destanı’nı okuduğunu, kitabın kenarına şerhler düştüğünü görüyorsunuz. Arapçası, Farsçası zaten tartışılmaz. Resim çiziyor. Coğrafya ve tarih bilgisi çok iyi düzeyde. Böyle bir münevver, mareşal, üstüne üstlük 21 yaşında birisi o çağda yok.” değerlendirmesinde bulundu.

Fatih Sultan Mehmet’in tüm bu niteliklerini Osmanlı Sarayı’ndaki Enderun Mektebi’nde edindiğini söyleyen Ortaylı, Enderun’un öğrencilerine temel bilimlerin yanında dil, müzik ve spor gibi farklı alanlarda birçok meziyet sağladığını da dile getirdi.

Fatih’in son seferine giderken Gebze’de vefat ettiğini hatırlatan Ortaylı, “Ne arıyordu orada diyorlar. 1480’de yani vefatından bir yıl önce, Gedik Ahmet Paşa gemilerle İtalya’ya sefere gitti. Fatih de bu sefer için hazırlanıyordu. Otranto’nun alınmasıyla Osmanlı İtalya’da fütuhata başladı. Şartlar müsait olsaydı, Fatih oraya ulaşıp devam etseydi, İtalya medeniyetiyle iç içe geçeceğimiz bir gerçekti.” dedi.

Yoğun bir öğrenci katılımıyla gerçekleştirilen konferans, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Fahameddin Başar’ın, Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya hediye takdimi ve fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.