Stresi Oluşturan Çevresel Faktörler ve Hörmetik Etkileri / Biyomedikal Teknolojileri Kulübü

Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü ve Biyomedikal Teknolojileri Kulübü tarafından düzenlenen “Stresi Oluşturan Çevresel Faktörler ve Hörmetik Etkileri” semineri Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyo-Kimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Koçyiğit’in katılımıyla gerçekleştirildi.

Program öncesinde bir açılış konuşması gerçekleştiren FSMVÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fevzi Yılmaz Koçyiğit’in sahneye devam etti. Koçyiğit, bir sunum gerçekleştirerek “Öldürmeyen güçlendirir” deyişinin bilimsel olarak değerlendirildiği toksik ya da infeksiyöz olduğu için kaçındığımız etkenlerin yanı sıra spor, antioksidan kullanımı, ozon terapisi vs. gibi sağlıklı yaşam için başvurduğumuz bazı eylem ve araçlarla ilgili de ezber bozan bazı çalışmaların sonuçlarını açıkladı. Fitness yapanların antreman sonrası antioksidan almalarının nötr etki yarattığını ve sporun faydalarını tükettiğini belirten Koçyiğit, her şeyin dozunda kullanılması gerektiğini söyledi. Halk arasında “Siyah Bal” olarak bilinen Meşe Palamudu Balı’nın kanser hücrelerine yararlı olduğunu ilk araştırıp geliştiren bilim insanı olan Prof. Dr. Abdurrahim Koçyiğit Meşe Palamudu Balı’nın faydalarından ve arge sürecinden bahsetti. Koçyiğit,  Kazdağlarının endemik bitkilerinden ve meşe palamudu ağacının akıntısından beslenen arılardan elde edilen siyah balın, kanser hücrelerini öldürme özelliğini ortaya koydu. Prof. Dr. Koçyiğit, 3 yıldır süren çalışmanın aşamalarına ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"İlk olarak, Türkiye'nin muhtelif bölgelerinden çiçek, çam, kestane gibi 14 farklı balı topladık. Balın içerisinde yaklaşık 250 etken madde var. Bunun, bölgeden bölgeye, arının beslendiği bitki florasına göre de değişkenlik gösterdiğini biliyoruz. Balların öncelikle içerik analizlerini yaptık ve şunu gördük, fenolik içeriği çok yüksek ya da çok düşük ballar var. Daha önceki çalışmalarımızdan da biliyoruz ki, fenolik içeriği ne kadar yüksekse o kadar kanser hücrelerini öldürme kapasitesi de yüksek oluyor. Çünkü, fenolik bileşikleri yüksek olanlar pro-oksidan aktiviteyle kanser hücrelerini öldürebiliyorlar. Analizlerden sonra, en yüksek ve en düşük fenolik içeriğe sahip 2 balı seçtik. İkisiyle hücre kültürü çalışmaları yaptık. Bu çalışmada, fenolik içeriği yüksek olan siyah balın aynı dozda diğerine göre yaklaşık 3 kat daha fazla apoptozis yoluyla öldürme potansiyeline sahip olduğunu gördük. En düşük öldürme potansiyeline sahip olan bal Kazdağları bölgesinden çiçek balıydı. En yüksek olan da yine Kazdağları'ndan, özellikle meşe palamudunun yaygın olduğu ormandan elde edilen 'siyah bal' dediğimiz çeşitti. Bu balın temel özelliği, siyah rengiyle orantılı olarak çok fazla fenolik içeriğe sahip olmasıydı.” Prof. Dr. Koçyiğit, oçyiğit, Kazdağları'nın zirvesinde meşe palamudunun yoğun olduğu bölgede konuşlandırılan kovanlardan elde edilen siyah balı, "meşe palamudu balı" ya da "pelit balı" şeklinde de adlandırdıklarını dile getirdi.. Konuşmalarına devam eden Prof. Dr. Koçyiğit, Türkiye’nin birçok endemik bitki çeşitliliğine ve zenginliğe sahip olduğunu ancak arge çalışmalarının ve finansman desteğinin yetersizliğinden yakındı.

Program güzel temenniler de bulunan Prof. Dr. Abdurrahim Koçyiğit’e Biyomedikal Teknolojileri Kulüp Başkanı Abdülkadir Akın tarafından hediye takdimini gerçekleştirilmesinin ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.