Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Salon Futbol Takımımız 1.lige yükseldi. Kaptanlar sezonu değerlendirdi.

“Futbol Bize Sıkı Dostluklar Kazandırdı”

Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu’nun düzenlediği salon futbolu müsabakalarında top koşturan salon futbolu takımımız, bu yıl 1. Lig’e yükselmenin mutluluğunu yaşadı. Üniversitenin Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu olmamasına karşın kısa sürede sporda birçok başarıya imza attığını söyleyen takım kaptanı Huzeyfe Köroğlu ile futbolun kendisine sıkı dostluklar kazandırdığını belirten ikinci kaptan Ömer Yazıcı, başarılarını ve öğrencilik hâllerini anlattı.

Yükseköğretim kurumlarında her düzeyde sporu tanıtmak ve öğrencileri spor yapmaya teşvik etmek için üniversiteler arasında yarışmalar organize eden Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu’nun düzenlediği salon futbolu turnuvasında, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi salon futbolu takımı 2. Ligde yer alan 20 takım içinden 4. olarak bir üst lige çıktı. Salon futbolu, diğer ismiyle Futsal, kurallar ve oyun düzeni gibi bazı farklılıklarla normal futboldan ayrılan bir oyun. Toplam 5 oyuncuyla, futbol sahasından daha küçük bir alanda oynanıyor. Bu yıl 3. yılında olan takımda, kurulduğundan bu yana kaleyi koruma görevi üstlenen Psikoloji Bölümü öğrencisi Huzeyfe, 3 yıl emek verdiği takımın gelecek senelerde şampiyonluğa ulaşacağından emin. Voleybol takımında da mücadele eden Huzeyfe, çok zaman ayırdığı spor ile dersleri birlikte iyi yürüttüğünü düşünüyor.
“Üniversitemizin hem futbol hem de voleybol takımlarında oynadım, antrenmanlar maçlar derken ciddi bir fiziksel yıpranma ve yorgunluk yaşadım. Her ne kadar sporu hobi olarak yapsam da Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’ni temsil ettim dolayısıyla bu bana büyük bir sorumluluk yükledi. Öte yanda da öğrenciliğin sorumlulukları vardı. Spor ve ders birlikteliğini yürütmek bazen zor oldu ama zaman yönetimini sağlayarak ikisini de kotardığımı düşünüyorum. Sınav zamanları uykusuzluk oranı biraz daha artıyor o kadar. ”
Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Ömer Yazıcı ise 10 yaşından beri sporla iç içe olmasının kendisine ders ve sporu bir arada yürütme konusunda hayli deneyim kazandırdığını dile getiriyor. “Üniversite eğitimi her ne kadar önceki eğitimlerimden daha yoğun olsa da takım olarak gösterdiğimiz başarı ve ders durumum ikisini bir arada iyi bir şekilde götürdüğümün ispatı. Eğer sporu seviyorsanız nerede olursanız olun şartları zorlamalısınız.”

Salon futbolu takımı, Psikoloji ve Bilgisayar Mühendisliğinin yanı sıra Hukuk, İnşaat Mühendisliği, Mimarlık, Grafik Tasarım, Tarih, Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri ve Adalet gibi birçok farklı bölümden öğrenciyi bir araya getirmiş. Yola takım arkadaşı olarak çıkan öğrenciler zamanla sıkı dostlar olmalarını sporun birleştirici gücü olarak görüyorlar.
“Yola takım arkadaşı olarak çıkmıştık, ilerlerken kardeş olduk” diyen Huzeyfe, “Üniversitede dost edinmemde futbolun çok önemli bir yeri var. Ev arkadaşımla takımda tanıştık. Takım dostluklarımız baki olacak.” diye konuşuyor. Ömer de kısa sürede birçok şeyi paylaşmaya olanak veren takımın kendisine sıkı dostluklar kazandırdığını söylüyor.

Röportaj: Kübra Erten
Fotoğraf: Yasin Fedakâr